AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Haber Global’de yayınlanan “Başak Şengül ile Özel Madde” programına katıldı.
Dağ, gündemdeki konulara ilişkin değerli değerlendirmelerde bulundu.
Altılar Masası’nın yayınladığı Ortak Mutabakat Metni’ni eleştiren Dağ, metinde Atatürk’ün adının geçmediğini vurguladı.
Dağ, metnin halka dokunmadığını da belirtti.
Adaylık süreciyle ilgili de değerli mesajlar veren Dağ, güç birliği yerine 6 masasında güç mücadelesi yaşandığını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın programda yer alan açıklamaları şöyle:
Konsolosluklar neden kapatıldı?
İstanbul’daki konsoloslukların kapatılmasını elbette seçimle ilişkilendirmek gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız nezdinde atılan bazı eylem, açıklama ve manşetlerden sonra muhalefete destek vermek, onunla ilgili bazı operasyonlar yapmak ve tüm gelişmeleri değerlendirmek gerekiyor. İsveç’te hem dinimize hem de cumhurbaşkanımıza karşı yapılan hamleler ve bundan sonraki süreçte ardı ardına gelen konsolosluk kapatmalar…
Bu ülkede çok uzun süredir terör olayı yaşamadık ve yaşanmaması için ciddi hamleler yapılıyor. Hem Kuzey Suriye’de hem de Irak’ta ciddi çabalar var. Terör nedeniyle böyle bir karar alınırsa istihbarat görevlileriyle pekâlâ paylaşılabilir. Bu iyi niyetli bir süreç değil, alıştık, gösterdikleri en önemli şey Türkiye’nin büyümeye devam etmesi.
Arka planda sadece bir seçim meselesinin ötesinde Türkiye turizm alanında çok verimli bir 2022 yılı geçirdi. 2023 hedeflerinde ise çok daha ileri bir durum var. Bence bunlar Türkiye imajı açısından dünyaya bir mesaj.
Gelinen noktada biz, olabilecek bazı olayların önüne geçeceğini bilen ve devletimizin bu süreçten zarar görmeden çıkmasını bilen bir siyasi güç olarak, seçimler için çalışmaya devam edeceğiz ve milletimizin de zafer kazanmasını sağlayacak iradeye sahibiz. bundan zarar görmeden çıkar. Büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı’na davet etmek değerlidir, durumumuz devam edecek olan NATO üyeliği ile ilgilidir. Muhalefet bundan medet umabilir, ‘aferin’e ihtiyacı olabilir ama bizim amacımız milletimizin bu süreçten en iyi şekilde çıkmasıdır.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik süreci
Bu sürecin başına dönmek gerekiyor. İsveç ve Finlandiya daha önce NATO’ya başvurmamıştı. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle böyle bir talepleri oldu. Bir ülke girmek isterse, tüm üyelerin bunu onaylaması gerekir. Yasal hakkımızda bir ittifak olacaksa kendi ülkelerinde hem PKK hem de FETÖ terör örgütleriyle ilgili hareket göstersinler, iadeler sağlansın yoksa onları burada teşvik edecek bir tavır içinde olmamalısınız. Biz ne yaparsak yapalım bu ülkenin zararına bir şeyler yapacaklarını biliyoruz.
Biz NATO’dan ihraç gibi ifadelere dayalı bir politika belirlemiyoruz, burada böyle bir gündeme ihtimal bile vermiyorum. NATO’nun faaliyetlerine en fazla katkı sağlayan ülke Türkiye’dir. Onun için de böyle bir gündem olduğunu düşünmüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı
Adaylığın kamuoyunda açıklanması 1 yıldır devam ediyor. Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı seçildiğinden beri hepimiz 2023 seçimleri için adaylığımızı ilan ettik. Bugüne kadar 6’lı Tablo’daki tüm liderler hep ‘sandıkta yeneceğiz’ dedi. YSK’ya karşı bir girişim olmayacağını söylediler. Cumhurbaşkanı, YSK üyelerini atayamaz. Kılıçdaroğlu, başvursak ne olur dedi ve bu şekilde konuştu. Hem DÜZGÜN Partisi’nden, hem Gelecek’ten, hem DEVA’dan hem de CHP’den ısrarla bu tartışmanın açılmayacağına dair sözler vardı. 6+1 tablosuna aday yok, kaybedeceğimizi anladık, ‘Cumhur İttifakı adaysız kalsın’ dediler, gerçek sandıkları gördüler, bari bir ihbar yapalım dediler.
2017 referandumunda da 101. madde var. Şimdi 1. periyot, bir sonraki periyot 2. periyot. Burada tartışılacak bir şey yok. Muhalefet de ‘Buradaki tabanımıza bir şey söyleseydik’ dedi ama kendi tabanları bile bu konuda onlarla dalga geçiyor. Tartışmayacağız dediler ama tabanını ikna edemediler. Muhalefet bunu daha fazla tartışma konusu yapmamalıdır. Hukuki engel yok, hukuk var, anayasa ortada. 14 Mayıs’ta hala bunu gündeme getirmek istiyorlarsa millet, sandıkta cevap vermediler.
Altılı Tablo’da açıkça bir güç mücadelesi var, birlik yok. Son olaylarda kamuoyuna sızan bilgilerden bunu çok net bir şekilde gördük. Bunu basın aracılığıyla kendilerine sızdırıyorlar. Burada bir ittifak değil, bir çatışma var. Buradan hiçbir şey çıkmaz. Adaylık tartışmaları yapılırken siz ne muhalefetin adayısınız denildi. Sözcüleri basına yansıdı, İBB Başkanı ‘Sana ne?’ dedi. dedi. Bunları göz önünde bulundurarak seçim yaklaştığında mutlaka yapacaklarını, kararın fiilen yansıtıldığını ama yine aday çıkmadığını söylediler. Bunu adayın önünde tartışmak şöyle dursun, adayı açıklayacak tarihi tartışma noktasına geldiler. GÜZEL Parti ‘kazanmaya aday’ gibi ifadelerle de karşımıza çıkıyor. Bütün bunlar düşünüldüğünde aday da çıkarılmıyor, yine CHP’den birinin adaylığı için hamleler yapılıyor. Bir yıldır toplanan 6 üyeli Tablo, aday açıklama tarihinde dahi anlaşma sağlayamıyor.
